Santa Maria'dan buraya geçişimiz komple motorla olunca, ayrı bir "geçiş" sayfası açmaya gerek görmedik. Aslında hafta boyunca güzel bir apaz seyri beklentisi oluşmuştu, ama Cuma günü rüzgar tahminlerini düşürmeye başladılar, balon iskotalarını filan hazırladık. Onu bile kullanamadık. Sabah 6:00'da kalkıp 6:20 gibi limandan ayrıldık. 9:00 gibi rüzgar hafiften bi yoklayınca heyecanlandık, ana yelkeni açtık. Ama arkası gelmedi.

Tek ilginç tarafı Orta Amerika'dan tekne getiren bir Türk ekibiyle 3 saat arayla Ponta Delgada limanına girdik. Katamaranı yeni satın aldılar. Dört arkadaş

davamı...


Geçen Eylül ayında tekneyi burada karaya alıp İstanbul'a dönmüştük. Kışı Türkiye'de geçirdik. Rahatlayan covid tedbirleri ile bu sefer eş dost ile iyi hasret giderdik.

Türkiye'de baharın keyfini sürelim diye buraya gelişimizi kendimizce epey geciktirdik. 21 Mayıs Cumartesi akşamı Vila do Porto'ya döndük. Sanıyorduk ki tüm tekneler denize inmiş, sezon tam gaz başlamış olacaktı. Olmamış. Çekek alanı dolu, liman neredeyse bomboştu. Şaşırdık. Ama o hafta ciddi bir hareketlilik başladı. Sadece Pazartesi bizimle 4 tekne denize indi. Kuzeydeki adalardan gelip Madeiras'a gidenler...

davamı...


Kaç gündür önümüzdeki haftalarda ne yapacağımıza karar vermeye çalışıyoruz. Terceira adasında bu kadar uzun kalmayı planlamıyorduk. Niyetimiz batıdaki adaları gezip kışlayacağımız adaya geçmekti. Tabi daha kışlayacağımız adayı bilmiyorduk. Seçenekler arasında burası ve Horta limanı vardı. Hiç birinde yer olmadığını öğrendik. Birkaç liman tadilatta olunca zaten sınırlı olan kapasiteler dolmuş, uzun bekleme listeleri oluşmuş. Denizde yer var, ama bu bölgede suda bırakmak pek işimize gelmiyor. Tek seçenek Azorelar'a ilk girdiğimiz Santa Maria adası. Küçücük adada diğer imkanlar sınırlı olduğu

davamı...


Burayı da bi sene arkadan yazıyoruz.

Azore'larda nispeten rahat alargada durubilen sayılı yerlerden biri. Praia gibi mendirek korumasında değil, Güneye doğru uzanan burnun korumasında kalıyor. Güneye açık, o havalarda ya Praia'ya kaçılacak ya da yer varsa limana girilecek. Ama limanda misafirlere ayrılan yerlerin de güneyli havalarda rahatsız olduğu söyleniyor.

Alarga bölgesi yine limanın kontrolünde. Hiç bir ücret yok, ama uğrayıp kayıt yapmak gerekiyor. İşlemler çok kolay zira ortak bir sistem kullanıyorlar. Önceki limanda girilen bilgileriniz sistemde kayıtlı.

davamı...


Tembellik ettik, bu adayı vaktinde yazmadık. Şimdi, bir sene sonra, sayfalar boş kalmasın diye aklımızda kalanları dökelim...

Burayı çok sevdik, zira iki yıl sonunda alargada rahat rahat kalabildiğimiz ilk ada. Evet, doğal bir koy değil, kocaman bir limanın içindeyiz. Ama ticari liman öbür uçta. Bizim olduğumuz taraf ise gayet keyifli bir plajın açığı. Keyfimiz yerinde yani.

Alarga bölgesi ücretsiz ama marina sahip çıkıyor. Gelir gelmez covid testi organizasyonumuzu onlar yaptı. Hatta ikinci aşımızı olabilmemiz için hastanede doğru insanlara ulaşıp bizim adımıza görüştüler

davamı...


Rahat ve hızlı bir geçiş oldu. Hatta tahminimizden hızlı gidince limana gece girmemek için Nymphe'yi epey yavaşlatmamız gerekti.

Salı sabah kahvesi sonrası işlemler için liman başkanlığına gidiyoruz. Eski limandaki. Aslında dün marina ile işlerimizi hallettik, ama burdakiler illa liman başkanlığından da çıkış alınmasını istiyorlar. Hemen yandaki adaya gidiyor olsanız dahi. İşlemler 5 dakika bile sürmüyor. Çıkış kağıdımızı alıp tekneye dönüyoruz. Bir yandan tekneyi hazırlayıp bir yandan da kahvaltımızı yapıyoruz. 

Yolumuz 90 mil. Sabah ne kadar erken çıkarsak çıkalım,

davamı...


Marinanın çok soluganlı ve rahatsız olduğunu duymuştuk. Biraz da o yüzden Santa Maria'daki kalışı uzatmış, buraya da ancak adayı gezecek kadar vakit ayırmıştık. Ama kaldığımız bir hafta boyunca öyle fazladan bir rahatsızık duymadık. Belki Madeiras ve Santa Maria'daki marinalar da oldukça hareketli olduğu için alıştık, belki iyi bir haftaya denk geldik, belki de hem limanın iyi tarafındayız hem de yanımızdaki büyük gezi teknesi biz koruyor. Muhtemelen hepsinin payı var. (Bu yazıya başlayana kadar durum böyleydi, ama son iki gün marina söyledikleri gibi epey bir rahatsız hale geldi. Biz yine

davamı...


54 mil kadar yolumuz var. Dar apaz / apaz arası bir seyir bekleniyor. Aslında gün batımına kadar rahat rahat vaktimiz var, ama adaya mesai bitiminden önce varmak istiyoruz. Yarın da pazar, resepsiyon iskelesinde çakılı kalmayalım. O yüzden yine sabah 7'de kalkıp hazırlıklar, kahvaltı vs... 8'de yola çıkıyoruz. Hatta yola çıkmadan tüm dökümanlarımızı e-posta ile gönderiyorum. 

Yine adanın pisinden çıkana kadar motora kuvvet... Temize çıkınca ana yelkeni ve cenovayı tam açıp güzel bir dar apaz seyrine oturuyoruz. Yavaş yavaş da apaza doğru dönüyor. Nymphe 6.5 - 7 knot aralığında

davamı...


Test sonuçları Cuma günü çıktı, negatif. Bizi D pontonuna aldılar, bize kalsa karantina iskelesi de gayet rahattı ama bu iskeleyi yeni gelecekler için boş tutmak istiyorlar. Neyse zaten küçük bir marina, en uzağa da bağlansanız çok sorun değil, kaldı ki en uzakta da değiliz:) 

Bağlandıktan biraz sonra birileri sesleniyor. Kafamızı uzatıyoruz, taa geçen Eylül Las Palmas'a ilk indiğimizde alarga alanında karşılaştığımız İrlandalı-Alman bir çift. Akşama bizde bira için sözleşiyoruz hemen. Çok fazla tekne olsa da rotalar benzer olduğundan mutlaka biryerlerde tanıdık

davamı...


Pazar sabahı makul bir saatte kalkıp kahve keyfi, kahvaltı, son 1-2 alışveriş vs yavaş yavaş hazırlanıyoruz. Şu ana kadarki yola çıkışlarımıza göre çok farklı bu tempo. Normalde hep olabildiğine erken çıkmaya çalışırız. Öğleden sonra çıkmanın en güzel tarafı, önceki akşamki uykunun hakkını verebilmek. Ne kadar herşeyi planlayıp erken bir saatte yatsanız da, o önceki gece uykusu hep yarım yamalak oluyor. Sabah kalkma stresi olmaması değişik birşeymiş.

Öğleden sonra çıkmayı tercih ediyoruz çünkü hava tahminleri sabahtan kuzey batılı. Sıkı orsa çeksek bile başlardaki açımız kötü

davamı...