Santa Maria'da kışlama

Geçen Eylül ayında tekneyi burada karaya alıp İstanbul'a dönmüştük. Kışı Türkiye'de geçirdik. Rahatlayan covid tedbirleri ile bu sefer eş dost ile iyi hasret giderdik.

Türkiye'de baharın keyfini sürelim diye buraya gelişimizi kendimizce epey geciktirdik. 21 Mayıs Cumartesi akşamı Vila do Porto'ya döndük. Sanıyorduk ki tüm tekneler denize inmiş, sezon tam gaz başlamış olacaktı. Olmamış. Çekek alanı dolu, liman neredeyse bomboştu. Şaşırdık. Ama o hafta ciddi bir hareketlilik başladı. Sadece Pazartesi bizimle 4 tekne denize indi. Kuzeydeki adalardan gelip Madeiras'a gidenler... Madeiras'dan gelenler... Liman doldu diyemeyeyiz, ama epey hareketli. Yerellerden öğrendiğimiz, geçen haftaya kadar da havalar pek bir kötüymüş. Özetle, bilmeden buranın ideal zamanını yakalamışız.

Hatta şimdi bir de Amerika kıtasından Avrupa'ya dönenlerin göç mevsimi başlıyor. İyice şenlenecek ortalık.

Teknenin durumuna gelirsek... Mükemmel değil, ama bu kadar nemli bir coğrafya için şikayet edilecek birşey de yok. Tekneye bakan firma bir nem alıcı çalıştırmış içeride. Ama bunu biz geliyoruz diye geçen hafta mı kurdu, bütün kış orada mıydı, bilmiyoruz. Seneye tekneyi buralarda bırakırsak, kendi nem alıcımızı satın alıp sabit bırakmaya karar verdik.

Tekne içindeki tekstil ürünleri, Sicilya'daki gibi küflenmemiş olsa da, biraz nem kokuyordu. Rengin günlerce hepsini çamaşır makinemizden geçirirken, o makineyi satınlamamıza yardımcı olan Selim Yazıcı'yı anmadan etmiyoruz. Ekip tekneyi temiz tutmuş, ya da son hafta iyi bir temizlik yapmış, ama denize indirdikten sonra yine de köşe bucak temizlik istiyor.

Karada yapacak çok iş yoktu. Saildrive yağını değiştiyorum. Baş pervanesinin kanatları kırıktı. Türkiye'den yenilerini almıştım. Onları değiştiriyorum. Bir de motor akümüz ölmüş. Süresi beş yılı geçmişti. Ama yine de şaşırdım. Akıllı röle ile güneş panellerine bağlıydı. Yani hergün şarjı tamamlanıyordu. Neyseki akıllı röle ile bağlıydı. Eskiden doğrudan bağlı bırakıyordum. Servis akülerimizi de götürürdü beraberinde. 

Ertesi gün Nymphe'i suya atmaya hazırız. Motor yağını ve filtreleri denizde değiştiriyorum (Kendime not: Saildrive yağı çok temiz çıkıyor. Tekrar kullanmak uygun değil. Ama bunu temiz bir kaba alsaydım, motor yağını değiştirirken bi tur temizlik yağı olarak kullanabilirdim).

Geçen yıl tekneyi karada bırakırken çiçeklerimizi de marina ofiste çalışan arkadaşlara emanet etmiştik. Öyle bir mecburiyetleri yok ama kırmadılar bizi ve kışın çiçeklere bakmayı kabul ettiler. Burada tüm yıl boyunca gördüğümüz ve buraları çok sevmemizin temel nedenlerinden biri zaten bu insanların karşılıksız yardımcı olma konusundaki niyetleri olmuştu.Yine yanıltmadılar bizi. Döndüğümüzde çiçekleri marina ofiste çok iyi durumda bulduk. Bizden iyi bakmışlar desek yalan olmaz. Tekneyi karaya indirdikten sonra aldık, yerleştirdik yerlerine çiçeklerimizi. Kim bilir seneye belki Nymphe ile beraber yine burada kışlar çiçekler de, sevmişler burayı belli:) 

İşleri acayip ağırdan alıyoruz. Daha doğrusu ben acayip ağırdan alıyorum, Rengin kendince ağırdan alıyor:) Bu yaz için program diğer adaları gezmek. Geçen sene gördüklerimizi ve henüz gitmediklerimizi... Haziran ortası Sao Miguel adasına gelecek arkadaşlarımız var. Üç ayrı grup, yaklaşık birer hafta. Uçuş planlaması rahat olsun diye tek adayı tercih ettik. Fakat Ponta Delgada limanının çok rahat olmadığını biliyoruz. Biz geçen sene çok çekmedik, ama çok şikayet duyduk. Oradaki süreyi asgaride tutmak için mümkün olduğu kadar geç çıkacağız. Zaten Santa Maria'yı da pek seviyoruz. 

Sonuçta 2.5 haftadır buradayız. Ufak tefek işleri hallettik. Pompalar pek bi sıkıntılı. Tatlı su pompası hiç çalışmadı. Neyse ki yedeği vardı. Değiştirirken aslında eskisini çalıştırdım. Ama motordan gelen sesler pek sevimli değil. Ömrü çok olmaz. Duş drenaj pompamız keyifsiz çaılışıyor. Onun da yedeği var. Ama son bir iki gündür kendine geldi gibi. Bozuk değilse kurcalama şeyiyle devam ediyorum.

Perşembe öğleden sonra Mercan teknesi ile Arzu ve Emre geliyor. Onlar ARC organizasyonu ile Karayipler'den Portekiz'e dönüyorlar. Niyetleri oradan da Akdeniz'e girip dolaşarak Türkiye'ye dönmek. İki yıldır, tam covid döneminde Karayipleri gezdiler. Salgın prosedürleri biraz uğraştırmış olsa da, pek çok bölgeyi kalabalık olmadan gezme şansını yakalamışlar. 

Bir kaç gündür gözümüz hava durumunda. Olabildiğine geç gitmek istiyoruz, ama ters bir havaya kalmak da istemiyoruz. Pazar'dan itibaren hava kuzeyden sertliyor gibi gözüküyor. Bizim gelecek Cuma'ya kadar Ponta Delgada'da olmamız lazım. Vakit var gibi gözüküyor, ama bütün kötü hikayelerin de "xxx tarihinde şurada olmam gerekiyordu, o yüzden seyre çıktım..." diye başladığını biliyoruz. Cumartesi güzel bir hava gözüküyor. Yarın (Cuma) önümüzdeki hafta için tahminlerde radikal bir iyileşme olmazsa, Cumartesi senenin ilk seyrine çıkmaya karar veriyoruz.

Add new comment
The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

  • No HTML tags allowed.
  • Web page addresses and email addresses turn into links automatically.
  • Lines and paragraphs break automatically.
CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.