Bu sabah iki gündür konakladığımız Augusto'dan demir alıp Nymphe'yi kışın emanet edeceğimiz Riposto marinaya geçtik. 32 millik yolu motorla 5,5 saatte yapıyoruz. Marinada palamarın yönlendirmesiyle yerimize bağlanıyoruz. 

Önümüzde yoğun iki gün var. Türkiye'ye uçmadan önce hem tekneyi iyice toparlayacağız, hem de şehirde biraz ön keşif yapıp dükkanlarda neleri bulunup nelerin bulunmadığını tespit edeceğiz. 

Marina, Preveze kadar yeni değil. Bakımsız demek ağır olur, ama

davamı...


Bu sabah 10 gündür bize ev sahipliği yapan Siracusa'dan ayrılıyoruz. Epey yerleşik düzene geçmiştik. Tekneyi neta etmemiz biraz sürüyor. Sonra da çamura gömülü çapamızı ancak motor ile ters yöne çektirerek alıyoruz.

Körfezden çıkıp rotaya girince tam kafadan esen 7-8 knotluk bir rüzgar karşılıyor bizi. Yolumuz çok uzun olmadığı için motorla devam.

Siracusa ile Augusta arası upuzun bir sanayi bölgesi. Özellikle petrokimya tesisleri dikkat çekiyor. Körfezin ortasına uzanan bir

davamı...


24 Ağustos – 3 Eylül

Bu şehri çok sevdik. 10 gündür buradayız. Aslında 6 Eylül'de başlayan marina sözleşmemize kadar vakit öldürmemiz gerekiyordu. Daha iyi bir yer seçemezmişiz. 

Öncelikle, alarga alanı çok rahat. Kocaman bir körfez, sadece doğuya açık. 8 metrede çamura demirledik, marina tonozundan daha sağlam olabilir. Tekne sayısı da az olduğu için herkes ferah ferah demirlemiş durumda. Yunanistan'da komşularla sohbet edebilecek mesafede oluyorduk. Burada ancak botla

davamı...



Konuyu biraz renklendirmek için bu sayfada Rengin'in yazdıkları kırmızı, Cem'in yazdıkları mavi... Belki ilerde de bu formata devam ederiz.

22 Ağustos Perşembe

Sabah kalkıp çok da acele etmeden hazırlanıyoruz. Keyifli bir kahvaltı, tekneyi neta ediyoruz, asimetrik balonu

davamı...


Bugün 21 Ağustos Çarşamba. Cumartesi'den beri Two Rock Bay'de yatıyoruz. Keyifli bi koy. Teknenin ufak tefek eksiklerini de hallediyoruz, ama daha çok keyif yapıyoruz. Esas derdimiz ise önümüzdeki 280 millik geçiş için uygun havayı yakalamak.

Seyahatimizde yeni bir aşamaya geçiyoruz. Bu seyrin iki anlamı var. 

Birincisi; ilk uzun seyrimiz olacak. Üç gün sürmesini bekliyoruz. Evet, ileride çok daha uzun seyirler yapmamız gerekecek, ama bu noktaya kadar hep günlük seyirlerle geldik. Gece aşırı seyirlerde kendimizi ilk defa deneyeceğiz.

İkincisi; yabancı bir ülkeye

davamı...


Nymphe'nin elektrik sisteminden bahsedeceğiz. Tekne elektroniğine hakim okurlar italik yazan bölümleri atlayabilir. Misafirler için biraz ön bilgilendirme yaptık. 

Karadan bağımsız yaşamaya çalışırken en kritik konulardan biri elektrik. Daha bir asır önce bizim ölçek teknelerde hiç bir elektrik tesisatı yokken, motora bağlanan aküler sayesinde önce telsiz ve aydınlatma gibi mütevazi yükler geldi. Ardından buzdolabı vazgeçilmez bir konfor olarak ekllendi. Bugün en mütevazi sayılan teknede bile navigasyon cihazları, telefon ve bilgisayar şarjları, ırgat, otopilot

davamı...


Preveza'dan 12:30 gibi ayrılıyoruz. Hedefimiz Two Rock Bay. İtalya geçişi öncesinde uygun havayı burada beklleyeceğiz.

İşaretli kanaldan çıkar çıkmaz yelkenimizi açıyoruz. Şimdillik anayelkende tek camadan var. 20 millik yolun çoğunu orsa seyrinde gidiyoruz. Kısa bir ayak tramola atmamız gerekiyor. Bir noktada camadanı açıyoruz. 2.5 mil kala rüzgar iyice azalıyor. Motora basıp koya giriyoruz.

Uzaktan kalabalık belli oluyor. Burada ilk defa bu kadar çok tekne görüyoruz. Rehber kitapta satırarasında geçtiği için diğer koylar kadar popüler değil. Yaklaşınca sebebi

davamı...


Sabah makul bir saatte kalkıp kahve, deniz ve kavaltı keyiflerimizi yapıyoruz. Saat dokuza kadar nispeten boş olan plaj bir anda hareketleniyor. Özellikle paraşüt  çeken botun oluşturduğu dalgalar sevimsiz.

Saat onbir gibi neredeyse tüm tekneler yarış startı verilmiş gibi demir alıp yola düşüyorlar. Her gün tekrarlanan bir  senaryo bu. Herkes benzer bir program izliyor. Bizim neyimiz eksik deyip yarım gibi yola çıkıyoruz. Başlarda rüzgar zayıf. Bir iki saat motorla yol alıyoruz. İstikarlı bir rüzgar gelince anayelkeni açıp motoru susturuyoruz. Rüzgar 120 derece geniş

davamı...


Sabah makul bir saatte uyandık. Bir tur deniz ve kahvaltı sonrası demir aldık, hedef Parga. Çiğdem ve Güçlü ile yaptığımız bu bir haftalık seyahatte biz de bu bölgede daha önce eksik bıraktığımız noktaları görme, yapamadığımız şeyleri tamamlama fırsatı yakalamış olduk. Parga da bu yerlerden birisi. Lakka’ya mesafesi yaklaşık 13 mil. Rüzgar zayıf, motordayız. Seyir halindeki esinti bile sıcak. Yolun sonuna doğru biraz serinliyor ve yelken yapılacak kıvama geliyor ama az mesafe kaldığı için

davamı...


Bu sabah Çigdem ve Güçlü erkenci, sakinlikte çıkıp sabah turu atmışlar kasabada , gün doğumunu izlemişler ve fırından yeni çıkmış kruvasanlarla geldiler tekneye.

Kahvaltıyı Lakka’da etmeye karar verdik, bu kadar şehir yetti şimdilik, çözüp halatları çıkmak istiyoruz biran önce. Lakka ile Gaios arası yaklaşık 4 mil mesafede. Motordayız. Sıcak şehir içinde daha da hissettiriyor kendini , açığa çıkmak iyi geldi. Yolda bir yunus sürüsü gördük, bu canlıların varlığı insanı mutlu ediyor.

davamı...