Rüzgar güneye döneceği için yarımadanın kuzeyindeki koya geçiyoruz. Esas amacımız ise, ailesi ile tatil için Xabia'da ev kiralamış olan kuzenimiz ile buluşmak. Hollanda'da yaşıyorlar ve çok uzun süredir görüşmemiştik. Aynı zamanda buralarda olmamız müthiş bir tesadüf.
Burun boyunca bir kaç koya daha bakıyoruz. Güzel yerler, ama uzun süreli konaklamaya müsait değil. Hedefimiz olan koy ve civarına ise 30'a yakın tonoz atılmış. Vardığımızda çoğu dolu. Ama onca kalabalığa rağmen koyun az dışında da olsa boş bir tane bulup bağlanıyoruz. Birkaç saat sonra içerdekiler boşalınca sahile iyice yakın bir taneye geçiyoruz.
Kuzenler sahile olan yarım saatlik yürüyüşe üşenmiyorlar, atlayıp geliyorlar. Botla sahilden alıyoruz. Biraz hasret giderip ertesi gün planlarını yaptıktan sonra hava kararmadan dönüyorlar. Botu ve dıştan takmayı bu sene çok kullanmamıştık. Çalışmasında filan sorun olmaması sevindiriyor, ama marş ipinin epey yıprandığı dikkatimi çekiyor. İlk fırsatta değiştirmek lazım.
Ertesi sabah Kuzenleri Xabia limanının girişindeki indir/bindir iskelesinden alıyoruz. Limanda böyle bir yer ayırmış olmaları çok kıymetli. Bir çok marinada bu iş sıkıntı. Xabia'nın öbür tarafındaki burnu biraz dolaşıyoruz. İhtişamlı kayalar denize dimdik iniyor, ama demirleyecek çok rahat bir yer yok. Sardinera'daki tonoz alanına dönüyoruz, kalabalık gelmeden tonozumuzu kapıyoruz. Gün muhabbet tazeleyerek ve daha çok getirdikleri pasta / çörekleri yiyerek geçiyor. Akşamüstü rüzgar oturunca çıkıp yelkenle biraz keyif seyri yapıyoruz. Dönüşte misafirleri Xabia limanına bırakıp yine tonoz alanına dönüyoruz. Niyetimiz iki gece daha burada kalıp ertesi gün Valencia'ya devam etmek.
Sabah sakin havada kompresörü çalıştırıp teknenin dip temizliğini bititiyorum. Hatta bir de pervane tutyalarını değiştiriyorum. Sonra kompresörü ve aksesuarlarını toplayıp ambar olarak kullandığımız odayı toparlıyoruz. Kompresör "kilit taşı" olduğu için bir süredir dağınık duruyordu. Son günlerde iyi iş hallettik. Dip temizliği büyük oranda bitti. Deniz suyu pompası hava yapıyordu, çözdük gibi. Orta ıstralyayı neredeyse hiç kullanmıyoruz. Çapariz vermeyecek şekilde direk dibine topladık. İçme suyu yapıcımızın genleşme tankı uzun süre önce delinmişti. Tanksız kullanıyorduk. Alicante'de tank bulduk, ama bi çıt büyük geldi. İktir kaktır, onun montajını yaptık. Deniz suyundan su yapıcımız da iki yıldır kullanılmıyordu. Onu da 5-6 saat boşta çalıştırıp koruma kimyasallarını temizledik.
Tam bir süre rahat edebiliriz, dinlenmeyi hak ettik derken...
Tonoz koptu! Önceki gece çok daha sert rüzgarlar atlattığımız için aslında içimiz çok rahattı. Yine de alışkanlık, çapa alarmını kurmuştum. Hatta ilk öttüğünde kaale bile almadım, GPS hatasıdır deyip geçtim. Ama ötmeye devam edince elime aldım, açıkcası susturmak için, haritada bayağı hareket ettiğimizi gördüm. Kafayı kaldırınca da zaten durum netti! Hemen motoru çalıştırdık. Tonozun şamandırasını ve kalan aksesurlarını ön güverteye alıp harektlendik. Başka bir tonoza yöneldik. Tam o tonozu alacakken felaketler zincirindeki ikinci perde açıldı. Motorsuz kaldık! Motor çalışıyor da, vitese geçmiyor. Akıntıdan dolayı tonozu da alamadık, karaya doğru sürüklenmeye başladık. Hemen ırgat kapağını açıp olduğumuz yere demiri attık. 4-5 metreye ancak 10 metre demir döşeyebildik. Derinlik iki metreye kadar indi, arkamızdaki kayalara da fazla mesafe kalmadı.
Bi soluklanacak kadar vakit kazandık, ama burada fazla kalamayız. En ufak bir demir taramasına payımız yok. Hemen analize girişiyoruz. Sorun vites telinde, gaz tarafında birşey yok. İlginci, geri vitese giriyor, boşa veya ileriye dönmüyor. Dümen pedestalindeki konsolü söküp bazı basit arıza ihtimallerini eliyoruz. Geri kalan şüphelendiğim bazı şeyler var, ama hiç birinin çözümü kısa değil. Üstelik sökmemiz gereken şeyler yüzünden iyice motorsuz kalabiliriz. Olduğumuz pozisyonda hiç akıllıca değil.
Sakin kafayla plan yapıyoruz. Şanzımanı elle ileri konuma getiriyoruz. Vitesi boşa almadıkça böyle kalacak. Hep ileri yani! (Belki de telin ucunu sökmek akıllıca olurdu. Yanlışlıkla boşa almayı engellerdik. Rölanti ileri ile tam gaz arasında kullanırdık.) Niyetimiz biraz açığa çıkıp kumluk alana uzunca bir demir döşemek. Motoru çalıştırır çalıştırmaz rölantide ileri giderken hızla demiri de topluyoruz. Açığa giderken boş bir tonoz görüyoruz, şansımızı deneyelim diyoruz. Beceriyoruz! Tek atımda tonozu yakalayıp, rölantide hızımızı kontrol edip, bağlanıp motoru kapatabiliyoruz. Artık içimiz iyice rahat. Yine de yoğurttan ağzımız yanmış. Çapa düzeneği hazır konumda bırakıyoruz. Hassas da bir alarm kuruyoruz.
Ve sorunu çözmek için çalışmaya başlıyoruz. Ama olduğumuz yer oldukça dalgalı. Tüm işleri ciddi şekilde sallanan bir ortamda yapıyoruz. Her adımdan sonra dinleniyor, hatta her işe kalkışırken, şunu da yapalım, gerisini sabaha bırakırız, diye diye gece 10'a kadar vites telini değiştiriyoruz. Evet, arıza vites telinde. İçerden kopmuş. O yüzden itebiliyor, yani geri vites, ama çekemiyordu, yani ileri vitese geçemiyorduk. Neyseki yedeği vardı elimizde. Normalde çok zor olmaması gereken bir iş. Ama hem dümen tarafı hem motor tarafı çok dar alanda çalışmayı gerektiriyor. Elle zor ulaşılan onca civata sökülüyor. Bu kadar sallantılı ve sıcak bir günde bütün işleri deniz tutmadan bitirmemizi salgıladığımız adrenaline yoruyoruz.
İşi bitirip ortalığı topladığımızda hem şanssızlığımızdan dolayı üzüntü, hem de sorunu çözebilmiş olmanın gururu var. Ve tabi acayip bir de yorgunluk.
Dalgalardan dolayı çok da rahat bir gece olmuyor, ama sabah erken kalkıp Valencia'ya doğru yola düşünce keyfimiz yerine geliyor.
Geolocation
38.761575317374, 0.21882286415836
 
Add new comment